Moda Deniz Kulübü, geçtiğimiz günlerde muhteşem bir sohbet ve lezzet gecesi organize etmiş. Günün yorgunluğu en iyi böyle atılır diyerek Moda'ya doğru yola çıktım. Turizm ve otelcilik sektörünün duayenlerinden köşe yazarı-gurme Reha Arar; lezzetin yanına şahane bir sohbet eklemiş.
Arar, farklı lezzetler vâdeden yemeklerin nerede yenileceği konusundaki engin bilgisiyle tanınıyor. Sohbet eşliğinde eski ve yeni Moda lezzetlerini tattık. Topik, pilaki, çiroz, kabak tava, Arnavut ciğeri ve otlu palamut favorilerdi.
30 yıllık tarif
"Bu yemeklerin eskisi, yenisi nasıl oluyor?" diye sorduğumda, hâlâ 30 yıl önceki tariflere uygun yapıldığı için böyle isim verildiğini öğrendim. Gerçek bir Modalı'dan Moda'yı dinlemek gerçekten çok keyifliydi. Reha Arar konuşmasında;
1952 yılında Moda'ya geldiğini, eskiye göre Moda'nın değişime uğradığını, ancak insanlarının asla değişmediğini söyledi. Moda'da herkes, tanısın tanımasın birbirine selam verirmiş.
Arar'ın yemeklerle ilgili söylediklerinden ise; yemekleri sadece tatmakla kalmamak, tabaktaki lezzetin coğrafi boyutunu, toplumlar arasındaki yerini, tarihini bilmek gerektiğini anladım.
Arar, yemekte Moda için bir öneride de bulundu, "Moda iskelesi Moda Kulübü'ne verilsin, orası bir deniz tarihi müzesi haline getirilsin" dedi.
O gece orada bulunanlar Feyyaz Usta'nın hazırladığı özel mönüyü çok beğendi, ancak Arar'ın sohbetine doyamadı.
Bu kadar güzel lezzet ve sohbetin üzerine, bir gün herkesin Modalı olması dileğiyle...